Başlıklar
AKKOYUNLU DEVLETİ
Türkler tarih boyunca birçok büyük devlet kurmuşlar ve dünyanın hemen her noktasında hakimiyetlerini sürdürmüşlerdir. Özellikle İslamiyet’in kabulünden sonra cihat anlayışıyla hareket eden Türkler kurdukları devletlerle dünya hakimiyetini ele geçirmişler ve uzun müddet bu hakimiyeti elden bırakmamışlardır. 1299 yılında Asya kıtasının en batı noktasında bir cihan devleti olma yolunda Osmanlı Devleti tarih sahnesine çıkarken ondan yaklaşık yetmiş yıl sonra ise Anadolu’nun Doğu ve güney kısmında hakimiyet kurarak önemli bir güce ulaşacak Akkoyunlu devleti kurulmuştur. Aynı anda hüküm süren bu iki Türk devleti ilerleyen süreçte birbirlerine rakip olacaktır.
Kuruluşu
Akkoyunlu Türkmenlerinin özellikle Doğu Anadolu ve Azerbaycan bölgelerinde 1340 yılından itibaren bulundukları bilinmektedir. Henüz devlet düzeninde olmasa da bölgede önemli bir gücü temsil ettikleri belirtilmektedir. Liderleri Tur Ali Bey öncülüğünde Karadeniz, Suriye ve Irak bölgeleri başta olmak üzere Anadolu’nun farklı noktalarına akınlar düzenleyen Akkoyunlular Trabzon Rum İmparatorluğunu oldukça zor duruma sokmuş ve bu sebeple İmparator kızını Tur Ali Bey’in oğlu ile evlendirmek zorunda kalmıştır.
Akkoyunlu Devleti’nin asıl kuruluşu ise 1378 yılında Tur Ali Bey’in yerine geçen Kara Osman Bey tarafından gerçekleşmiştir. Bir müddet Memluk sultanına bağlı gibi görünen Kara Osman Bey Osmanlı ile Timur mücadelesinde Timur tarafını seçerek Malatya bölgesini ele geçirmiştir. Ayrıca Ankara Savaşı’nda da Timur’un yanında savaşan Türkmenlerden olan Kara Osman Bey’e mükafat olarak savaştan sonra Diyarbakır bölgesi verilmiş ve böylece Akkoyunlu Devleti’nin kuruluşu tamamlanmıştır.
Gelişmesi
Akkoyunlu Devleti’nin kurulduğu dönemlerde aynı bölgede faaliyet gösteren Karakoyunlu devleti Akkoyunluların gelişmesi önünde en büyük engel olmuştur. Ayrıca kara Osman Bey’in ölümünden sonra oğulları arasında başlayan iktidar kavgası da Akkoyunluların güçlenmesini geciktirmiştir. Ancak iktidar savaşını sona erdiren Uzun Hasan’ın Akkoyunlu tahtına geçmesi devleti hem içerde hem dışarıda güçlü hale getirmiştir. Önce iç karışıklıklara son veren uzun Hasan daha sonra ise Karakoyunlular ile yaptığı savaşta onları mağlup ederek güçlü Akkoyunlu Devleti’nin temellerini atmıştır. Diyarbakır, Suriye, Azerbaycan ve Tebriz’e kadar uzanan bir coğrafyada hakimiyet kuran Uzun Hasan artık dönemin en güçlü devleti olan Osmanlı Devleti ile boy ölçüşebileceğini zannetmeye başlamıştır.
Otlukbeli Savaşı ve Devletin Zayıflaması
Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın kısa sürede yakaladığı başarı ve geniş bir coğrafyada kurduğu hakimiyet onları Osmanlı Devleti ile sınır komşusu yapmış ve artık Osmanlı topraklarına göz dikmeye başlamışlardır. Özellikle Osmanlıların amansız düşmanı Karamanoğulları ile kurdukları ittifak Osmanlı Devleti’nin dikkatini çekmiş ayrıca Osmanlı’nın dikkatini doğu tarafına çevirmesine yol açmıştır. Diğer taraftan Venedikliler ve diğer Avrupalı devletlerle de ittifak arayışına giren Uzun Hasan artık Osmanlıların bir numaralı hedefi haline gelmiştir.
1473 yılında Fatih Sultan Mehmet ile Uzun Hasan arasında yapılan Otlukbeli savaşı Akkoyunluların kesin yenilgisiyle neticelenmiştir. Bu savaştan sonra Uzun Hasan ölene kadar Osmanlı Devleti’nden uzak durmuş ve evlatlarına da Osmanlı ile uğraşmamalarını nasihat etmiştir.
Yıkılışı
Uzun Hasan’dan sonra yerine gelen hükümdarlar devletin kudretini devam ettiremediler. Zaten Otlukbeli Savaşı’nda büyük bir darbe yiyen Akkoyunlu devleti tekrar toparlanamadı. Uzun Hasan’ın ölümüyle birlikte devlet iç karışıklıklara ve taht kavgalarına sahne oldu. O bölgede ortaya çıkan Safeviler’in lideri Şah İsmail Akkoyunluları yaptıkları savaşta yenilgiye uğrattı ve tarih sahnesinden çekilmelerine sebep oldu. Akkoyunlular’ın hâkim olduğu topraklarda artık Safevi Devleti kurulmuştu. Böylece önemli bir Türk İslam devleti olan Akkoyunlular tarih sahnesindeki yerini almıştır.