Osmanlı Arşivinde Saklı Yüzyıllık Gerçek Ortaya Çıktı! Santorini Depremi Bilmecesi

Osmanlı Arşivinde Saklı Yüzyıllık Gerçek Ortaya Çıktı! Santorini Depremi Bilmecesi

Yunanistan Adası’nda bulunan aktif volkanik hareketlilik bilim insanları tarafından incelemeye alındı ve ilginç bulgulara rastlandı. Santorini adasının Osmanlı Devleti dönemi ile bağlantısını ortaya çıkarıldığı Jeoloji kitabı aslında tarihi gerçekliğe yeni bir bakış açısı sunuyor. Bu olayın şaşırtıcı ve ilginç olan yanı tozlu raflarda gizli kalmış olan jeoloji kitabının aslında yüz yıllık bir gizemi ortaya koyabilecek bir gerçekliği barındırıyor olmasıydı. Bu dönemde yapılan uyarılar ile bugün meydana gelen volkanik hareketlilik karşılaştırıldığında aslında korkutucu derecede rahatsız eden bu gerçekliğin yansımalarına daha iyi anlayabilmeyi sağlayacak bir dönem başlatıyor. Yunanistan’ın Santorini adasında belirli aralıklarla sismik hareketlilik sürüyor. Aktif volkanların bulunduğu da biliniyor. Bu volkanik hareketlilik ve üretilen depremler aslında yüzyıl önce tarihi kayıtlarda yer almış bir gerçekliği de ortaya çıkarıyor.

Peki bu araştırmayı kim üstlendi? Sonuçta ne gibi bulgulara ulaşıldı?

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği bölümü araştırmacısı olan M. Marest, bu ilginç tespiti ilk kez yapan kişiydi. Osmanlı Devleti dönemine ait ilk jeolojik kitabını ortaya çıkaran araştırmacı İlmi Tabakatü’l Arz isimli kitapta yer alan gerçekliği de ortaya çıkarmış oldu. Santorini depremlerine benzeyen kayıtların aslında yüzyıllar öncesinde eserde yer aldığı fark edildi. Bu durum aslında farkında olmadan tarihin kendini tekrar etmesinden kaynaklı yeni bir tehlikenin de habercisi mi? Santorini de yaşanan hareketlilik 26 Ocak tarihinde başladı. Bilim insanları bu sismik hareketliliği adlandırmakta aslında zorlandı. Araştırmacılar konuyu daha yakından takip ederken geçmişe dair farklı ayrıntılar gün yüzüne çıkarıldı. Deprem Fırtınası adı verilen bu Özel bölgede 18.400’ü aşkın deprem kayıtlara geçti.

Santorini Depremi Bilmecesi.

Bu hareketliliğin yaklaşık 1.300’ü 3 ile 5,3 büyüklüğünde kaydedildi. Kayıtlara daha derinden baktığımızda Santorini adası ile Kolumbo denizaltı volkanının olduğu bölgede yaklaşık 30 kilometre uzunluğunda bir alanda yoğunlaşan sismik hareketlilik fark edildi. Tarihi kaynaktaki bilgi ile karşılaştırıldığında tam da bu bölgede daha önceden hareketlilik yaşandığı fark edildi. Bu durum tarih kendini yeniden mi tekrarlıyor? sorusunu gündeme getirirken jeolojik açıdan ortaya konan bu benzerlikte oldukça şaşırtıcı bulundu. Araştırmacı yapmış olduğu derin inceleme neticesinde ilginç sonuçlara rastladı. Osmanlı Devletine ait olan o jeolojik kitabında Santorini Adasının denizaltı volkanı olduğunu söylüyor. Tam da 83.sayfada bu volkanik hareketlilik net şekilde ifade ediliyor.

Santorini Depremi Bilmecesi.

Santorini adası denizaltı volkanıdır. Aynı zamanda bir denizaltı yanardağıdır. Denizaltı’nda bir patlama yaşanır. Erimiş lavlar ilk olarak deniz altında meydana gelir. Lavlar deniz yüzeyine çıkarak kristalleşir, sertleşir ve yeni adacıklar meydana gelir, ifadesi yer alıyor. Tam da bu ifadenin ardından 1886 yılında bir olay meydana gelmiş Etna’da büyük bir volkanik patlama yaşanmış, lavların kilometrelerce uzağına ulaşmasını sağlamıştır. Santorini Adası’nda yaşayan bu hareketlilik sadece bu bölge ile sınırlı tutulmadı. Kitapta yer alan bir ayrıntı daha vardı. İsmi Nisiros olarak bilinen İncirli Adası’nda bir volkanik patlama yaşandığından bahsediyordu….

Tarihi kayıtlarda 2011 yılında dikkat çekiyor. Santorini adasında tam da kitapta geçen sismik dalgalanmaların gelecekteki volkanik aktiviteleri nasıl artırabileceğine yönelik kuvvetli işaretlerde ortaya koyuyordu. Santorini adasında devam eden bu yer hareketliliği bilim insanlarının gündeminde yer alıyor. Olası bir volkanik patlama ihtimaline karşı tüm tedbirler alınmış durumda. Osmanlı Devleti kayıtlarında yer alan bu bilgilerin günümüzdeki olaylarla neredeyse birebir aynı pozisyonda olmasa ise hem şaşırtıyor. Hem de modern meteorolojiyi etkileyecek bir kaynaklık oluşturuyor…

Santorini adası gibi İncirli adası hakkında da oldukça geniş bilgilerden bahsediliyor. Bu ada aynı Santorini adasında olduğu gibi volkanik bir yay üzerinde yer alıyor. Öte yandan en çok dikkat çeken ve ortaya atılan iddia geçmişte Santorini adasında yaşanan kayıtlardaki gibi günümüzde de yaşanan olayların birebir örtüştüğü fark ediliyor. Sonuçta bu durum aslında bizlere jeolojik döngülerin zaman içerisinde kendini tekrar edebilme özelliği olduğunu da anlayabilmeyi sağlıyor. Aslında bu gerçeklik aslında ortaya konulduğunda her ne kadar korkutucu gibi gözükse de günümüz modern meteorolojinin ulaşmakta zorlandığı gerçek bilgileri, daha rahat şekilde gün yüzüne çıkarabilmeyi sağlayacak bir kolaylıkta sunduğunu söylemek gerekiyor.