Dünya Üzerinde Bulunan En Gizemli 10 Yer

28.06.2020
1.068
A+
A-
Dünya Üzerinde Bulunan En Gizemli 10 Yer

Tüm dünyayı kapsayan yüzlerce gizemli yer var. Taş daireler ve diğer megalitik yapılar; bazıları ise tamamen benzersiz. Hepsi eski ve uzak geçmişimizle ilgili sandığımız kadar, bize yakın bir yerlerde duruyorlar.

Carnac Taşları – Fransa

Carnac taşları, Fransız Carnac köyünün çevresindeki üç binden fazla duran taştan oluşan, dünyadaki en büyük koleksiyonlardan bir tanesidir. Taşlar milattan önce 4500 ve 3300 arasında yapılmıştır. Taşların amacı ile ilgili çeşitli teoriler vardır. Bazıları, taşların bir gözlemevi veya takvim sistemi oluşturma niyetiyle astronomik olarak hizalandığını iddia ediyor. Diğerleri, ilkel sismik araçlar olarak kullanıldığına ve dengeli taşların da deprem detektörü olarak kullanıldığına inanıyor. Carnac sahasının aynı zamanda, çoğu megalitik siteyi inşa etmek için kullanılan teorik ortak bir ölçüm birimi olan “megalitik bahçe” hakkındaki tartışmalı fikrini desteklediği düşünülmektedir.

Carnac Taşları – Fransa

Aswan’ın Bitmemiş Dikilitaşı – Mısır

Mısır, Aswan yakınlarındaki antik taş ocaklarında, dikilitaş olarak amaçlanan dev bir taş parçası yatıyor. Bu dikilitaş, taş ocağı sırasında taşta oluşan çatlaklar nedeniyle hiç bitmedi. Bu nesnenin büyüklüğü, onu dikkate değer kılan şeydir. Bizim için bilinen diğer eski dikilitaşlardan tam üç kat daha büyüktü. 42 metre yüksekliğinde ve 1200 ton ağırlığındaki bu tek kaya parçası, on katlı bir binadan daha uzundu.

Aswan’ın Bitmemiş Dikilitaşı – Mısır

Antequera – İspanya

Yapımında kullanılan taşlar yüz seksen ton ağırlığında ve en az bir mil uzaklıktan taşınmıştır. Antequera kasabası yakınında bulunan bölgenin, milattan önce 3700 dolaylarında kurulmuş olduğuna inanılmaktadır. Bu tarih Antequera’yı İngiltere’de bulunan Stonehenge gibi birçok ünlü megalitik bölgenin de çağdaşı yapmaktadır.

Antequera – İspanya

Ggantija – Malta

Ggantija, Malta’nın Gozo adasındaki iki megalitik tapınağın bulunduğu yerdir. Taş tapınaklar milattan önce 3600 civarında inşa edildi ve Göbekli Tepe’den sonra bulunan en eski ikinci dini yapıdır. Bu yapıda bulunan metal aletlerin Malta adasının yerlileri için uygun olmadığı ve tekerleğin henüz icat edilmediği bir zamanda yapıldığını hatırlatmakta fayda var.

Ggantija – Malta

Taş Küreler- Kosta Rika

Büyüklüğü birkaç santimetreden iki metreden fazla çaplara kadar değişen ve en büyüğü on beş ton ağırlığında iki yüzün üzerinde taş küresi bu bölgeden toplanmıştır. Kürelerin 1500 ila 500 derece arasında oyulmuş olduğuna inanılmaktadır. Hangi uygarlığa ait olup olmadığı bilinmemekle birlikte çok uzun zaman önce ortadan yok olan bir uygarlığa ait olduğu düşünülmektedir. Taşlar yüzyıllar boyunca yıpranmış, zarar görmüş ve aşınmış olsa da, bazıları başlangıçta mükemmel şekilde oyulduğunu düşünüyor. Bir kez daha, bu taşların hangi amaca hizmet ettiğini hala bilmiyoruz.

Taş Küreler- Kosta Rika

Olmec Kafaları – Meksika

Olmec kafaları taştan oyulmuş on yedi devasa kafa koleksiyonudur. Kafalar milattan önce 1500-1000 yılları arasında yapılmış ve altı ila elli ton arasındadır. Her kafa, kafasında benzersiz bir başlıkla oyuluyor ve bazılarının da güçlü Olmec yöneticilerini temsil ettiğine inanılıyor. Diğerleri, kafalardaki özellikli yüz yapısının, Afrika tarihine göre Amerika’yı ziyaret eden ileri bir Afrika medeniyetinin kanıtı olabileceğini öne süren Afrikalı bir erkeğe benzediğini iddia ediyor.

Olmec Kafaları – Meksika

Yonaguni Anıtı – Japonya

1987’de, Yonaguni Adası kıyılarında su altında bir grup dalgıç garip oluşumlar buldu. Bu oluşumlar, düz paralel kenarlara, dik açılara, keskin sütunlara sahipti. Bu durum birçok kişinin bunları yapanların insan olduğuna inanmalarına yetti. Bu alanın en son kuru arazi olduğu zamanlar sekiz ila on bin yıl önce buzul çağındaydı. Eğer Yonaguni gerçekten insanlar tarafından yapılmış olsaydı, dünyadaki en eski insan yapımı yapılardan biri olurdu ve bu da tarihi ciddi bir şekilde değiştirecekti.

Yonaguni Anıtı – Japonya

Cambay Körfezi – Hindistan

2001’de, Cambay Körfezi’nde batık bir kentin kalıntıları bulundu. Büyük binalar ve kanallar da dahil olmak üzere sonar kullanılarak birkaç insan yapısı görülebildi. Çanak çömlek parçaları ve ocak malzemeleri gibi eserler derinliklerden çıkarıldı. Şehrin ölçeği oldukça büyüktür. Bir odun parçasının MÖ 9500 yılına gidecek kadar eski tarihli olduğu anlaşılmıştır. O zamanlar gerçekten var olsaydı, şehir Hindistan’da bulunan en eski şehirden binlerce yıl daha eski olacak ve insanların bu büyüklükte şehirler inşa ettiği binlerce yıl önceden bilinecekti.

Cambay Körfezi – Hindistan

Moai – Paskalya Adası

Paskalya Adası’ndaki dünyanın en uzak yerleşim yerlerinden biri ve aynı zamanda dünyanın en gizemli yerlerinden bir tanesidir. Paskalya Adası’ndaki dev taş heykeller (Moai) turistlerin favorisi ama aslında onlar hakkında çok az şey bilinmektedir. İlk başta heykellerin yalnızca başlı olduğu düşünüldüğü halde, kazı neredeyse hepsinin vücutlar sahip olduğunu göstermiştir. Heykellerin çok azı gerçekten gün yüzüne çıktı. Çoğu taş ocağında bırakıldı veya nakliye sırasında terk edildi. Paskalya Adası hakkındaki en çılgınca teorilerden biri, adanın aslında bir sualtı dağının zirvesi olduğu ve Mu’nın kaybedilen uygarlığının kalıntıları olduğu yönündedir.

Moai – Paskalya Adası

Göbekli Tepe – Türkiye

Göbekli Tepe şimdiye kadar bulunan en eski dini yapı olarak kabul edilir. Radyokarbon tarihi, burayı milatta önce 10.000 ila 9000 arası bir tarihe yerleştirir. Bu yaşı perspektif olarak ortaya koymak için, Göbekli Tepe ile Stonehenge yapıları arasındaki zamanın, Stonehenge yapıları ile günümüz arasında geçen zamandan daha fazla olduğu söylenebilir. Site, çeşitli yırtıcı hayvan figürlerinin üzerlerine oyulduğu taş sütunlar içermektedir. Bazıları ağırlık olarak yaklaşık yirmi tona ulaşan taş sütunlar, insanların basit avcı-toplayıcılar olduğu düşünülen zamana dayanıyor. Göbekli Tepe, tarım, din, yazı dili, tekerlek, çömlekçilik, hayvanların evcilleştirilmesi ve basit taş araçların kullanılmasından çok önce inşa edilmiştir.

Göbekli Tepe – Türkiye

Bu yapılar, insanların mağaralarda yaşadıklarının düşünüldüğü bir zamanda nasıl inşa edildi? Devasa taş parçalarını nasıl taşıdılar ve metal alet kullanmadan boylarını nasıl kestiler? Göbekli Tepe’nin keşfedilmesi ve devam eden kazı çalışmaları, tarih öncesi anlayışımızı sonsuza dek değiştirebilir.

tarihigercekler
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.