FİLİSTİN İLE İLGİLİ ALINTILAR NELERDİR?

11.10.2023
87
A+
A-

Bu yazımızda tüm dünyanın gözü kulağı olan İsrail-Filistin savaşına bu zamana kadar günümüzde yerini almış Filistin ile ilgili kitap alıntıları yer almaktadir.Gelin hep birlikte ele alıp inceleyelim:
Siyonistlerin şefi olan Herzl fikirleriyle beni ikna edemez… Herzl dindaşları için toprak istemektedir. Fakat zekâ, her şeyi halletmeye kâfi değildir.

Siyonistler, Filistin’e yalnız ziraat yapmak değil, orada hükumet kurmak, siyasi temsilcilerini seçmek gibi şeyler de arzu ediyorlar. Bu haris tasavvurlarının manasını iyi anlıyorum. Lâkin Siyonistler bu teşebbüslerini kabul edeceğimi zannetmekle saflık ediyorlar…

(…)Yabancı dinden olanları kıymık gibi etimize kendimiz soktuğumuz devirler geçti. Devletimizin hudutları dahilinde ancak kendi milletimizden olanları ve bizimle aynı dinî inançları paylaşanları kabul edebiliriz.” ( Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı)
Bir lokma yiyecek ve uykuyla yetinen hayvanlar mertebesine düşürülmemek için savaşıyoruz. Çünkü işgalci bizim irademizi kırmak, umudumuzu yok etmek istiyor ve bunun için elinden geleni yapıyor. Ama biz direnmenin yolunu buluyoruz.

Mesela sokağa çıkma yasağı yüzünden dükkanlar kapalıysa, esnaflar mallarını evlerin satıyor. Dayanışma ağları kuruluyor. Ve ileride, eğer okul olmazsa, oğlumu evde eğireceğim. Her apartmanda ders vermek için toplanmış gruplar var. Birinci İntifa sırasında da bu böyleydi. Yaşam zor da olsa, kocamdan ayrı da olsam, direneceğiz! inanın bana, biz Filistin’liler çok güçlüyüzdür, bunun da üstesinden geleceğiz! ( Toprağımızın Kokusu -Kenize Mourad)

İsrail işgal yönetimi, bu dört Filistin’in bir araya gelmemesi, aynı vücudun azaları gibi hareket edememesi ve aralarında organik bir bağın kurulamaması için on yıllardır sistematik bir siyaset izliyor. Doğu Kudüs’te işgalin bütün ağırlığı hissedilirken, Batı Şeria yaklaşık 700 kilometrelik bir duvarla izole edilmeye çalışılıyor. Gazze’yi 15 yıldır boğmaya devam eden abluka zaten malum. İsrail içindeki Filistinli nüfus ise, dünyaya verilen “ne kadar demokratik bir ülkeyiz” mesajının sosuna dönüştürülmelerine rağmen, gerçekte sürekli mobbingle karşı karşıya.(Alem-i İslam yazıları)

Yolunca, yordamınca kuşatılmış bir halk üzerine bombalar yağdırmak, biçim bakımından kimseyi rahatsız etmiyor ve saygıdeğer bir şey sayılıyor bu! Estetik kaygısı, güçsüzlüğün ilk belirtisidir. ( Suç ve Ceza- Dostoyevski)
Müslümanlara hizmet etmek, dünyayı Allah yolunda imar etmek ibadettir. Selamet ve güven içinde ezanların minarelerden yükselmesi namazların kılınması Müslüman ordunun düşman ordulardan daha üstün bir silah donanımını içinde olmasına bağlıdır. Çağımızda Hakikat Medeniyeti ağır sanayi ile korunabilecektir. İnançsızlığın örgütlenişi demek olan süper devletlere ve güçlülere karşı Müslüman, zayıf olduğu her vakit, materyalist ya da öbür inanç ve görüşlerde toplumlarca insafsızca ezilmiş olduğunu bilmek için yeteri kadar tarihi tecrübeye sahiptir. Hâlâ bunu bilmiyor ve bunun idrakine ermemiş bulunuyorsa yazıklar olsun ona.( Diriliş Neslinin Amentüsü-Sezai Karakoç)

 

Irak’ı da vurur Afganistan’ı vuranlar
Körfezde çok petrol, bizde çok su var
Çağın yüz karasıdır Filistin’deki soykırım
Kudüs’ün kimliğiyle oynadılar

Kıyamet sınırına dayandığımızı biliyorum
Son dünya savaşı olacak bu savaş
Uyanın diyorum figüranlara, uyanın artık
Tutuşup yanmadan su, hava, dağ-taş ( Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman)

Filistin” derken, tam olarak nereyi kastediyoruz? Bu soru çok önemli. Zira bugün Filistin pratikte dört parçaya ayrılmış durumda: 1) Doğu Kudüs, 2) Batı Şeria, 3) Gazze, 4) Is- rail sınırları içindeki Filistinli nüfus. Dışarıdan bakanların belki ilk anda göremediği ve hesaba katmadığı bu ayrışma, Filistin’in hem bugününü hem de yarınını tehdit ediyor.
(Âlem-i İslâm Yazıları -II- Filistin)

Filistin boş bir ülke değildi. O, 19. yüzyılda modernleşme ve uluslaşma süreçlerinden geçen, zengin ve bereketli doğu Akdeniz dünyasının bir parçasıydı. Siyonist hareket tarafından sömürgeleştirilmesi, bu süreci, orada yaşayan yerli halkın çoğunluğu için bir felakete dönüştürdü.”
(İsrail Hakkında On Mit)

Yedinci yüzyılın ortalarından itibaren Filistin tarihi, Arap ve Müslüman dünyalarıyla yakın bir biçimde bağlantılıydı. Mekke ve Medine’den sonra İslam’ın ikinci en kutsal yeri haline gelmesinden sonra, ülkenin kuzeyinde, doğusunda ve güneyinden çeşitli Müslüman imparatorluklar hanedanlar onu denetim altında tutmayı arzuladı. Elbette bereketli olması ve stratejik konumu nedeniyle başka çekici özelliklere de sahipti.
(İsrail Hakkında On Mit)

Kudüs’ün en güzel yapısı Almanların, ikinci güzel yapısı yine onların, en büyük yapısı Rusların, bütün öteki binalar İngilizlerin, Fransızların, hep başka milletlerin idi. Gür sakalları baharat kokan Dürziler; saçları örgülü Yahudiler; elleri meşinleşmiş urvan ve entarili Araplar, hepsi; Türk ordusu, Kanal’a doğru giderken dar Suriye ve Filistin kıtasında iki safa ayrılmış:
— Geç yiğidim, geç! diyordu.
Fakat bir avuç Türk, bütün kıtayı tuttu.
Koskoca çölü, yapı ve bahçelerle donattık.
Geç kalmıştık. Artık ne Suriye ne de Filistin bizim idi. ( Zeytindağı-Falih Rıfkı Atay)

ETİKETLER: ,
tarihigercekler
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.